Asla Vazgeçmeme Sanatı
’Hayattan umudunuzu kestiğiniz günler vardır. Kendinizden ve inandığınız her şeyden vazgeçtiğiniz.. İşte o günler, hayatınızı yaşamaya değer kılacak o yola adım atmanızı sağlayacak olan günlerdir. O günleri bilinçli bir şekilde atlatmak için önce doğru soruları sormalısınız. Cevaplarınızı bulduğunuzda yönünüzü de çizeceksiniz.’’
Kali
Kim zaman zaman bir takım sıkıntılar yaşayıp da ‘’ne önemi var ki’’ diye düşünmemiştir ki? Hayat bize bir fırsat sunduğunda, her zaman bu fırsatı değerlendiremeyiz ve bunun yerine kendimizi olumsuz düşüncelere bırakmayı tercih ederiz (ki bu da sadece olumsuzluğu tetikler). Yavaşlayıp, yeniden odaklanıp uyum sağlamak için meditatif bir yolculuğa çıkmak yerine, hemen pes etmenin daha iyi olacağını düşünebiliriz.
Bazen vazgeçmek kesinlikle doğru yol olabilir, ancak biz bunu bir şeyi bırakmak olarak değerlendirmeyi tercih ediyoruz. Örneğin, size faydası olmayan bir durumdan ya da miladını doldurmuş bir ilişkiden vazgeçmek gibi. Ancak bu ‘’vazgeçmek’’ ile aynı şey değildir. Eğer bir hayaliniz varsa, zihninizde çok net bir biçimde canlanıyorsa ve uğruna çok çalıştığınız bir vizyonunuz varsa, işler zorlaştı diye neden vazgeçesiniz ki? Bunun yerine, bu zorluğu stratejinizi değiştirmek ve yeniden gözden geçirmek için bir yöntem olarak görün. Hiç durup bu kapının kapanmasının belki de bir nedeni vardır diye düşündünüz mü? Belki de başka bir kapı açılabilsin diye kapanmıştır, böylesi daha iyi olacağından dolayı. Her şeyin bir sebebi vardır ve siz bu durumun tam ortasındayken imkansız gibi gelse de, kendinizi evrene gerçekten teslim eder ve bunun neden gerçekleştiğini sorgulamaya başlarsanız, cevapları almaya başlayacaksınız.
Sonsuz evrene uyum sağlamak için, ses şifası, rehberli meditasyon, yoga veya Tai Chi gibi sizi rahat hissettiren bir meditasyon uygulaması seçin. Aklınızdaki sorularla ilgili bir amaç belirleyin, bunu bir kağıda veya not defterine yazmanızı ve nefes almaya başlamanızı öneririz. Zihninizin, bedeninizin ve ruhunuzun yavaşlamasına ve olası rahatsızlıkları kabullenmesine izin verin, onlardan kaçmayın. Bunun yerine, bunun neden kaynaklandığını ve bundan ne öğrenmeniz gerektiğini sorun. Düşüncelerinizi gözden geçirin ama tek bir düşünceye çok uzun süreliğine takılıp kalmayın - eğer yardımcı olacaksa, bu düşünceleri bir otobüs durağından geçen otobüsler gibi hayal edin. Meditasyonunuz bittiğinde, hemen ardından düşüncelerinizi günlüğe yazın. Günlük tutmaya devam edin çünkü o gün, hatta o hafta aklınıza bir şeyler gelebilir.Birkaç gün bekleyin ve yazdıklarınızı okuyun, iyice sindirin ve şimdi durum hakkında nasıl hissettiğinizi, neleri çözdüğünüzü ve hangi sonuçlara vardığınızı düşünün. Aslında içgüdüleriniz size ne söylüyor (her zaman içgüdülerinizi dinleyin, içgüdüleriniz ruhunuzu yansıtır.)?
Umut, asla vazgeçmeme sanatının önemli bir bileşenidir. Zaman zaman kırılgan olsa da, küçük bir umut ışığı olduğu sürece - o anda yapmak istediğiniz şey pes etmek/vazgeçmek olmayacaktır. Ancak bu boş bir umutsa, kozmosun sizin yanınızda olduğundan emin olabilirsiniz: sizin için amaçlanan şey her zaman meyvesini verecektir.